EISSN: 2980-0749
  Ana Sayfa | Amaç ve Kapsam | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik İlkeler | İletişim  
2025, Cilt 23, Sayı 2, Sayfa(lar) 049-058
[ İngilizce Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ]
Miyokardiyal Hasar Patogenezinde SARS-CoV-2’nin Rolü
Arzu Ateş1, Ayça Tuzcu2, Aslıhan Büyüköztürk2
1T.C.Nazilli Devlet Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Departmanı, Nazilli/Aydın, Türkiye
2Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
Anahtar Sözcükler: miyokard iskemisi, biyobelirteçler, troponin I, COVID-19, SARS-CoV-2
DOI: 10.56615/tkbd.2025.06

Amaç: Koronavirüs hastalığı (COVID-19) sırasında gelişen miyokardiyal hasara bağlı olarak yükselen kardiyak biyobelirteçlerin olumsuz klinik olayları öngörmede güçlü belirleyici olduğu çoğu çalışmada gösterilse de miyokardiyal hasarın diğer nedenleri ve COVID-19 az sayıda çalışmada karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda COVID-19 ve diğer nedenlerle miyokardiyal hasar gelişen hastalarda kardiyak biyobelirteç düzeyleri karşılaştırıldı, COVID-19 sırasında yüksek kardiyak biyobelirteçlerin olumsuz klinik olaylarla ilişkisi incelendi.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Mart 2020-Mart 2022 arasında; hsTrl, CK-MB, miyoglobin ve BNP testlerinden en az biri çalışılan; malignite, hemodiyaliz gerektiren böbrek yetmezliği olmayan ve o sırada miyokardiyal enfarktüs geçirmeyen 18-80 yaş arası 496 hastanın verileri retrospektif incelendi. Hastalar SARS-CoV-2 (+) (n:286) ve SARS-CoV-2 (-) (n:210) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Kardiyak biyobelirteç düzeyleri kaydedildi. Entübasyon ve ölüm olumsuz klinik olay olarak; miyokardiyal iskemi yokluğunda en az 1 hsTrI değerinin %99’luk URL’yi (Üst Referans Limit) geçmesi ise “miyokardiyal hasar” olarak tanımlandı. Elde edilen veriler SPSS 21 ile değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmamızda miyokardiyal hasar SARS-CoV-2(-) grupta anlamlı olarak fazla saptandı (%100 vs %48,9 p<0,001). Yaş ortalamasının daha düşük olması; erkek cinsiyet hakimiyeti, solunumsal şikayetlerin ve kronik hastalıkların varlığı, mekanik ventilasyon ihtiyacının daha fazla olması ve ölüm gerçekleşen hastalarda hsTrI ve CK-MB yüksekliği SARS-CoV-2 (+) grupta anlamlı saptandı. Yaş, cinsiyet, kronik hastalık varlığı, aşı gibi faktörlerin etkisi dışlandıktan sonra hastaların demografik ve klinik özelliklerinin miyokardiyal hasarı öngörebilme gücü lojistik regresyon analiziyle değerlendirildi. Buna göre miyokardiyal hasar etkenleriyle kıyaslandığında SARS-CoV-2’nin miyokardiyal hasarı tetikleyen güçlü bir etken olmadığı saptandı.

Sonuç: SARS-CoV-2 miyokardiyal hasarı tetikleyen güçlü bir etken değildir. Ancak, COVID-19 sırasında gelişen miyokardiyal hasar ölümle güçlü ilişkilidir.


[ İngilizce Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ]
Ana Sayfa | Amaç ve Kapsam | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik İlkeler | İletişim