Amaç: Preanalitik hatalar, özellikle venöz kan alma sürecinde ortaya çıkanlar olmak üzere, laboratuvar tanısal yanlışlarının başlıca kaynağını oluşturur ve laboratuvar hatalarının önemli bir kısmından sorumludur. Bu hataların sistematik izlenmesi ve hedefe yönelik müdahalelerle azaltılması, laboratuvar kalitesini artırmanın ve hasta güvenliğini sağlamanın temel koşullarından biridir.
Gereç ve Yöntem: Bu prospektif gözlem çalışması, bir üniversite hastanesinin merkezi kan alma biriminde 5 gün boyunca yürütülmüştür. Toplam 12 flebotomist tarafından gerçekleştirilen 300 venöz kan alma işlemi doğrudan gözlemlenmiştir. Veriler, European Federation of Clinical Chemistry and Laboratory Medicine (EFLM) ile Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) yönergelerine dayalı bir “Venöz Kan Alma Gözlem Formu” aracılığıyla toplanmıştır. Kılavuzlara uyum ve yaygın görülen hata oranları değerlendirilmiş, eğitim müdahalelerinin etkisi ikioran z testi ve ki-kare testi gibi istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Numune reddinin en yaygın nedenleri “Yetersiz Numune,” “Pıhtılı Numune” ve “Hemolizli Numune” olup, tüm reddedilen numunelerin %78,69’unu oluşturmuştur. Haziran 2024’te uygulanan eğitim programının ardından, Temmuz 2024’te numune reddi oranlarında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma gözlenmiştir (p < 0,05). Kılavuzlara uyum açısından en sık rastlanan eksiklikler arasında tüpün uygunsuz doldurulması, hatalı karıştırma ve turnikenin gereğinden uzun süre uygulanması yer almıştır.
Sonuç: Bulgularımız, özellikle venöz kan alma sırasında görülen preanalitik hataların, sistematik eğitim ve standardize protokollere uyum yoluyla azaltılabileceğini göstermektedir. Hata oranlarını düşürmek, numune bütünlüğünü korumak ve hasta güvenliğini artırmak için sürekli eğitim ve kalite kontrol önlemleri kritik önem taşımaktadır. İleride yapılacak çalışmalarda, düzenli gözlemsel denetimler ve sürekliliği sağlanan personel eğitimiyle elde edilen iyileştirmelerin korunması ve yaygınlaştırılması hedeflenmelidir.