Amaç: Preanalitik evrede uygunsuz numunelerin red edilmesi laboratuvar sonuçlarının kalitesi
açısından önem taşımaktadır. Çalışmamızda poliklinikler, servisler ve acil ünitelerden gelen kan
örneklerinin numune red analizinin yapılması, red oranlarının azaltılmasında verilen eğitimin etkinliğinin
değerlendirilmesi ve alınacak yeni önlemlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Laboratuarımızda 1 Ocak– 31 Ekim 2016 tarihleri arasında red edilen kan
numunelerine ait veriler laboratuvar bilgi sisteminden retrospektif olarak elde edilmiş ve
değerlendirilmiştir. Numuneler red nedenine, alındığı birime ve numune türüne göre incelenmiştir.
Mayıs ayı sonunda hemşirelere eğitim verilmiştir.
Bulgular: Toplam numune red oranı %1.30’ dur. Toplam, poliklinik ve servis numune red oranları
eğitim sonrasında eğitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı düşük bulunmuştur (sırasıyla,
p=0.009, p= 0.001, p=0.001). Numunelerin %40.26’sı yetersiz, %30’u pıhtılı, %12.99’ u hemolizli,
%4.88’i yanlış istem, %4.23’ü yanlış numune, %7.63’ü diğer nedenler olması gerekçeleriyle red
edilmiştir. Red edilen servis numuneleri en sık yetersiz (%45,95) ve koagülasyon (%54.44) numunesi
olarak; red edilen poliklinik numuneleri en sık yetersiz (%52.75) ve biyokimya (%44.97) numunesi
olarak; red edilen acil numuneleri en sık pıhtılı (%41.7) ve kan gazı (%56,45) numunesi olarak gelmiştir.
Sonuç: En sık red nedeni yetersiz numunedir. Eğitim toplam, servis ve poliklinik kanlarındaki numune
red oranlarını azaltmıştır. Standardize edilmiş uygulamalı eğitimler, küçük gruplar halinde ve tüm
personele periyodik olarak uygulanmalıdır. Numune red oranlarımızın daha fazla düşürülmesinde,
profesyonel flebotomi ekipleri kurulmasının ve laboratuvarımızın öncelikli preanalitik evre kalite
göstergelerinin belirlenerek bir preanalitik evre dış kalite güvence programınına katılım sağlanmasının
etkisi olacağı düşünülmektedir.