Amaç: Adölesan dönemde fiziksel, cinsel, biyolojik, psikolojik ve sosyal değişimler olmaktadır. D
Vitamini, vücudun kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) dengesini düzenleyerek kemik gelişimini sağlayan, immün
sistem oluşumuna katkıda bulunan, kanser gelişimini engelleyen antienflamatuar bir hormondur.
Serbest radikaller; DNA, protein, lipidler gibi yapılara zarar veren moleküllerdir. En önemli
göstergelerinden biriside Çinko ve bakır, metaloenzimlerin yapısında bulunan elementlerdir. Çinkonun,
oksidatif stresten koruyucu rolü, bakır’ın ise hidroksil (OH) iyonu oluşturduğu bilinmektedir. Biz bu
çalışmamızda D vitamini yetersizliği olan adölasanlarda, çinko ve bakır elementlerinin yanı sıra oksidatif
stresin göstergesi olan MDA düzeylerinde değişim olup olmadığını araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, D vitamini yetersizliği olan 30 (Grup I) ve D vitamini düzeyleri normal
olan 30 adölesan da (Grup II) yapılmıştır. Çalışmada plazma çinko, bakır, magnezyum, MDA,
hemoglobin seviyeleri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bakır düzeylerinde; D vitamini eksikliği olan grupta (Grup I) istatistiksel olarak anlamlı
p<0.05, MDA düzeyleri ise istatistiksel olarak anlamlı olmayan p>0.05 yükseklik saptanmıştır. Çinko
düzeylerinde, D vitamini eksikliği olan grupta (Grup I) istatistiksel olarak anlamlı p<0.05 düşüklük
bulunmuştur. Diğer parametrelerde herhangi bir değişiklik görülmemiştir. Yapılan analize göre D vit
düzeyleri ile çinko arasında orta düzeyde pozitif yönde, bakır arasında ise orta düzeyde negatif yönde
korelasyon saptanmıştır.
Sonuç: Yaptığımız bu çalışmada D vitamini yetersizliği ile birlikte, oksidatif stres göstergesi olan MDA
düzeylerinin ve bakırın arttığını, çinko düzeylerinin ise azaldığını saptadık. Sağlıklı bir yaşam için D
vitamini yetersizliği saptanan adölesanlarda diyetlerininin düzenlenmesinde çinko ve bakırında göz
önüne alınmasını düşünmekteyiz.