EISSN: 2980-0749
  Ana Sayfa | Amaç ve Kapsam | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik İlkeler | İletişim  
2009, Cilt 7, Sayı 3, Sayfa(lar) 093-099
[ İngilizce Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ]
Koroner Arter Hastalığı Ciddiyeti İle Serum GGT Düzeyleri Arasındaki İlişki
Banu Arslan Şentürk1 Serkan Kap1, Nihal Kahya2, Oktay Ergene2, Füsun Üstüner1
1Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, I. Biyokimya ve Klinik Biyokimya Bölümü, İzmir
2Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, II. Kardiyoloji Kliniği, İzmir
Anahtar Sözcükler: Koroner arter hastalığı, gamma glutamil transferaz, LDL kolesterol, HDL kolesterol

Amaç: GGT düzeylerinin, koroner arter hastalığı olanlarda uzun süreli risk değerlendirmesinde ve prognozun belirlenmesinde önemli olabildiği bilinmektedir Koroner arter hastalığı varlığı ile GGT düzeyi arasında ilişki bulunmuştur oysa koroner arter hastalığı ciddiyeti ile GGT düzeyi arasında ilişki ise tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı, koroner arter hastalığını ciddiyeti ile ile serum GGT düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 20.05.2008 - 26.12.2008 tarihleri arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Kardiyoloji Kliniği'ne elektif anjiografi için yatırılan toplam 132 birey dahil edildi. Koroner arter lezyonları 0 ila 4 arasında derecelendirildi. Grup 0 = normal, grup 1 = bir damarda %70'den fazla tıkanması olan, grup 2 = iki damarda %70'den fazla tıkanması olan, grup 3 = üç damarda %70'den fazla tıkanması olan hastalar olarak sınıflandırıldı. 8-10 saat açlıktan sonra alınan kanda GGT, açlık kan şekeri, ürik asit, total kolesterol, trigliserid, yüksek yoğunluklu kolesterol, düşük yoğunluklu kolesterol, trigliserid düzeyleri fotometrik yöntemle ölçüldü.

Bulgular: Hastalar kontrol grubu ile karşılaştırıldıklarında serum GGT düzeyleri belirgin şekilde yüksek bulundu (p=0.00). Hastalar tıkalı damar sayısına göre 3 gruba ayrıldığında; grup 1 ve grup 2'nin serum GGT değerleri kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05). Grup 3 ile kontrol grubu arasında ise GGT düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p>0.05). 3 grubun birbirleri arasında da GGT düzeyleri açısından fark yoktu (p>0.05). Hipertansiyonu ya da diabetes mellitusu olan ile olmayan hastaların GGT değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Sigara kullananlar ve kullanmayanlar arasında da GGT değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Lojistik regresyon analizi uygulandığında GGT'nin koroner arter hastalığı için bağımsız bir risk faktörü olmadığı görüldü.

Sonuç: Bulgularımız koroner arter hastalığı ile GGT arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermekte, hastalık ciddiyeti ile GGT düzeyleri arasında ise bir ilişkinin varlığını ortaya koymamaktadır.


[ İngilizce Özet ] [ PDF ] [ Benzer Makaleler ]
Ana Sayfa | Amaç ve Kapsam | Dergi Hakkında | İçindekiler | Arşiv | Yayın Arama | Yazarlara Bilgi | Etik İlkeler | İletişim